Ev Sahibi ve Kiracıları Kirayı Uzlaştıramayan Yargılandı… Avukat Oğuzhan Cenan: “Bu Sorun Yasal Düzenlemelerle Çözülebilecek Bir Sorun Değil”
Haber: GAYE ŞEYMA CAN – Kamera: SADIK KARAKULOĞLU
Kira bedeli konusunda anlaşamayan kiracılar ve site sakinleri konuyu mahkemeye taşıdı. Kira ihtilaf davalarının sayısı neredeyse dört katına çıktı. Enflasyondaki artışın kira fiyatlarına da yansıdığını, kiracılar ile oturanların anlaşamadıklarını söyleyen Avukat Oğuzhan Cenan, “Maalesef ekonominin kötü gidişatı önce vatandaşlarımızı sonra da esnafı etkiliyor. Bu sorun yasal bir düzenleme ile çözülebilecek bir sorun değil.”
Son dönemde enflasyonda yaşanan hızlı artış kira fiyatlarına da yansıdı ve birçok kiracı, kira bedeli konusunda mal sahipleri ile anlaşmazlık yaşadı. Uzlaşamayan kiracılar ve mülk sahipleri konuyu mahkemeye taşıdı. ANKA Haber Ajansı’na konuşan avukat Oğuzhan Cenan, geçmiş yıllarda sulh ceza mahkemelerinde 500’e yakın kira ihtilafı davası varsa şimdi 2 bine yaklaştığını söyledi. Cenan, 7’nci Yargı Paketi’ne göre dava sayısının fazla olması nedeniyle kira ihtilaflarında önce arabulucuya gideceklerini de belirtti. Avukat Cenan şunları söyledi:
“EKONOMİNİN EN KÖTÜ GELENEĞİ KİRA ANLAŞMAZLIKLARINDAN DOLAYI YETKİ ALANLARININ SAYISINI İKİYE KATLADI: Ekonominin son yıllardaki talihsiz seyri, enflasyon oranlarındaki aşırı yükseliş, doğal olarak birçok işteki fiyat artışlarının yanı sıra kira artış oranlarında da kendini gösterdi. Ne yazık ki burada hem kiracılar hem de ev sahipleri önemli mağduriyetler yaşıyor. Tıpkı yargılama aşamasına geldiğimizde olduğu gibi, duruşmadan sonra hakimlerle görüştüğümüzde ya da adliye görevlisiyle görüştüğümüzde dava sayısının neredeyse dört katına çıktığını söylüyorlar. Kira uyuşmazlıklarına ilişkin davalara bakmakla görevli mahkemeler, sulh ceza mahkemeleridir. Dediğim gibi bu mahkemelerle yaptığımız görüşmelerde evrak işlerinde ciddi bir artış olduğunu söylüyorlar. Onlar da bu durumdan şikayetçi, vatandaş şikayetçi, kiracı şikayetçi, mal sahibi şikayetçi.
KİRA ANLAŞMAZLIKLARINA İLİŞKİN DAVALARDAN YAKLAŞIK BİR YIL SONRA İLK DURUŞMA GÜNÜ: Bu da duruşmaların süresini önemli ölçüde etkiler. Örneğin 4-5 ayda bir yapılan duruşma tarihleri neredeyse bir yıl, bir buçuk yıla çıktı. Kira uyuşmazlıklarıyla ilgili dava açıyorsunuz, mahkemeler neredeyse bir buçuk yıl sonra ilk duruşma gününü veriyor.
İKİ TARAF DA MAĞDUR: Burada sorunu tek bir parti için abartmak yanlış olmaz. Hem kiracı hem de ev sahibi için çift taraflı bakmakta fayda var. Çünkü ikisi de acı çekiyor. Son yıllarda enflasyondaki ciddi artış karşısında kirasının son derece düşük kaldığını savunan mülk sahibi, ‘Bir üründe yüzde 300 zam varken benim kiram neden yüzde 50 ve yüzde 60 artıyor? ‘ Borçlar Kanunu’na geçici bir madde de eklenmiştir. Mülk sahipleri, Temmuz ayına kadar bir yıl boyunca yalnızca yüzde 25 zam yapabilir. Bu nedenle onlar da mağdurdur. Aynı zamanda kiracı, ev sahibinin talep ettiği kirayı ödeyemeyeceğini söylüyor. ‘Gelirim o kadar artmadı. Ben, -burada atıyorum- emsal bir gayrimenkulün fiyatı 3-4 katı ise ben bu bedeli nasıl öderim? Onlar da haklı. Bu duruma acilen bir çözüm bulunması gerekmektedir.
YENİ YARGI PAKETİ ÇİM ÇIKTIKTAN SONRA MEDYA ZORUNLU OLACAK: Kiracı ve ev sahibinin arabuluculuk konusunda anlaşma olasılığı vardır. Bu isteğe bağlı arabuluculuktur, zorunlu değildir. Dilerlerse uyuşmazlıklarını arabuluculuğa başvurarak arabuluculuk yoluyla çözebilirler. Ama şimdi 7. Yargı Paketi’nin Meclis’e gelip yasalaşmasından sonra kira menfaatlerinden doğan uyuşmazlıklarda arabuluculuk zorunlu hale gelecek. Örneğin, bir kiracı ve ev sahibi, kira konusunda bir anlaşmazlık yaşadıklarında, önce arabulucuya başvuracaklardır. Bu dava için bir ön koşuldur. Daha sonra bir anlaşmaya varamazlarsa mahkemeye gidebilirler.
PANDEMİDE TOPLUMSAL BARIŞ ORTAMI VARDI, ARTIK KONUT GELİŞTİRMEK İÇİN İBAN VERMİYOR : Çok değil 2-3 yıl önce pandemi döneminde ev sahipleri ve kiracılar kira sözleşmelerinden doğan borçlarını toplumsal barış ve toplumsal uzlaşma içinde hiçbir yazılı hukuk kuralına veya yaptırıma bağlı kalmaksızın ertelediler ya da ertelediler. onları hiç almayın. Böyle bir sosyal dayanışma vardı. Ancak az önce de belirttiğim gibi ekonominin bu talihsiz seyri önce vatandaşlarımızı, ardından mahkemeleri ve dava sayılarını etkiliyor. Bugün geldiğimiz noktada bazı mülk sahiplerinin kiracılarına IBAN numarası vermediklerini öğreniyoruz. Kiranın ödenmesine izin vermiyor, kiracı temerrüde düşüyor ve bu ev sahibi için tahliye oluyor. Şimdi iş burada.
BU YASAL DÜZENLEMEYLE ÇÖZÜLECEK BİR SORUN DEĞİLDİR: Burada sadece mülk sahiplerini de suçlamıyorum. Özellikle, sahip oldukları mülkün kirasıyla geçimini sağlayan ev sahipleri var. Bu vesileyle, ‘Her şey yüzde 300 artırıldı’ diyor. Kiracım eski kiracı olduğu için yüzde 50, yüzde 60 zam yapıyor. geçimimi sağlayamıyorum’ Elbette sahipleri haklı. Kiracılar gelirlerinin o kadar artmadığını savunuyorlar. Onlar da haklı. İki taraf da mağdur. Ancak bu tabii ki yasal düzenlemelerle incelenebilecek bir şey değil. Mağdur konumuna bu sefer de mülk sahipleri düşüyor. Aksi halde kiracılar zor durumda. Burada toplumun tüm kesimlerini kapsayan, tüm toplumu kapsayan; Patronu, personeli, kiracıyı, mal sahibini kapsayan tedbirlerin alınması gerekiyor.