Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Mustafa Şentop, Yunanistan’da son dönemde Türkiye’ye yönelik tutum ve husumetin doruğa ulaştığını, bunun ne Yunanistan’a ne de orada yaşayanlara faydası olmadığını kaydetti. Yunanistan’ın Türkiye düşmanlığından millet olma ilkesini çıkarmaya çalıştığını ifade eden Şentop, “Türkiye’nin böyle bir devleti, böyle bir ligde yarışan, devam eden, devam eden ve devam eden bir devleti ciddiye alması mümkün değildir. ciddiyetle varlığını sürdürüyor.Bu açıdan diyoruz ki, “Türkiye’nin dostluğu çok değerli ama Türkiye düşmanlığı da çok tehlikelidir. Bu nedenle Türkiye aleyhine hareket ederken, konuşurken, hesap yaparken herkesin çok dikkatli olması gerekiyor” dedi.
Batı Trakya Türklerinin ileri gelenlerinden Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Mustafa Şentop, Edirne’nin Keşan ilçesine bağlı İstasyon Mahallesi’nde bir konuşma yaptı. Sadık Ahmet’in adını taşıyan köprülü geçidin açılış törenine katıldı. Törene Dr. Şentop’un yanı sıra Edirne Valisi Hüseyin Kürşat Kırbıyık, Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, Dr. Sadık Ahmet’in eşi Işık Sadık Ahmet ve çok sayıda davetli katıldı.
Panelde konuşan Şentop, Doktor Sadık Ahmet’in Batı Trakya’da verdiği mücadeleyle sembol bir isim olduğunu belirterek, “Biz Doktor Sadık Ahmet’in Türk mücadelesine ancak siyasi parti veya siyasi parti temsilcisi olarak, milletvekilleri veya milletvekilleri olarak sahip çıkıyoruz” dedi. bürokrat dostlarımız Türkiye’de yaşayan 85 milyon insan olarak bir bütün olarak Batı Trakya’da yaşayan kardeşlerimizin yanındayız. Davalarının arkasındayız. Türkiye’de devletlerle veya dönemsel olarak sahiplenme meselesi değildir. Türkiye var oldukça 85 milyon insanımız var” diyen Erdoğan, “Savaş olduğu sürece Batı Trakya Türklerinin yanındayız. Biz bu davanın yanındayız. Bunu gösteren sembolik bir miting ve katılan arkadaşlarımızın burada bulunması onu ifade eden bir anlam taşıyor” dedi.
‘YUNANİSTAN ULUSLARARASI ANLAŞMALARINA UYMALI’
Şentop, Batı Trakya Türklerinin mücadelesinde Yunanistan’ın uluslararası hukuka ve imzalamış olduğu taahhütlere uyması gerektiğini belirterek, “Bildiğiniz üzere Lozan Antlaşması ile Batı Trakya’da kalan Müslüman Türk Türk azınlığı belirli güvenceler altına alınmıştı. Buna karşılık İstanbul da Türkiye’dedir.Eski Osmanlı tebaası olan Rum asıllı ve başta Adalar olmak üzere İstanbul’un farklı semtlerinde yaşayanlar ile artık Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan kişiler de benzer güvencelere sahiptir. lütuf Yunanistan’dan istenen taahhüt ettiği uluslararası sözleşmelere uymasıdır.Tabi sonradan başka hukuki gelişmeler de oldu.Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi imzalandı ve kabul edildi.Buradaki hükümlere de aynen uyması gerekiyor. Taahhüt ettiği ve tanıması gereken haklar ve hukuk… Ama tabii ki başından beri 1923’ten bu yana 100 yıldır çeşitli dönemlerde kullanılmıştır. Yunanistan’ın kanunsuzluğunu her olayda ve her dönemde farklı biçimlerde beslemiştir. Özellikle darbe sonrası 1967’de albay cuntasının gelmesiyle başlayan tavırlarının, Türkiye’nin Kıbrıs Harekatı’ndan sonra da politikalarının devam ettiğini ve devam ettiğini, hatta bu darbeden sonra da yönetimin uzaklaştığını görüyoruz” dedi.
‘DOKTOR SADIK AHMET’İ ANMAYA ÇALIŞIYORUZ’
Doktor Sadık Ahmet gibi sembollerin isimlerinin unutulmaması için çaba sarf edildiğini dile getiren Şentop, “Doktor Sadık Ahmet burada hukuki bir çaba yürüttü ve dediğim gibi sadece Türkiye’de değil bu çabayı taşıyan bir sembol. merhum Yunanistan’a, aynı zamanda Türkiye’ye, Türk dünyasına ve özellikle uluslararası Avrupa platformlarına bir isim oldu.Bu mücadeleyi önce bireysel, sonra sivil toplum kuruluşlarıyla kolektif kolektif mücadele olarak, ardından da siyasi parti olarak siyasi bir mücadele.Allah rahmet eylesin.Bizler bu tür simge isimleri unutmadığımız gibi unutulmamaya da gayret ediyoruz.Birçok arkadaşımız bahsetmiştir.Son adım olarak Doktor ismi Bugün Türkiye’den Yunanistan’a giden yolda son kavşak olan yere Sadık Ahmet verilecek. Bu davanın sembol adını herkesin görmesi, hatırlaması ve unutulmaması için” dedi.
‘TÜRKİYE’NİN DOSTLUĞU DEĞERLİ, DÜŞMANLIĞI ÇOK TEHLİKELİ’
Milletvekili Lideri Şentop, Yunanistan’da son dönemde Türkiye’ye yönelik tutum ve husumetin zirveye ulaştığını belirterek, şunları söyledi:
“Çok yakın bir yerde, özellikle Yunanistan’da, muhtemelen seçimlerle ilgili olarak Türkiye karşıtlığının sesini yükselttiğini, Türkiye düşmanlığının zirveye ulaştığını ve arttığını görüyoruz. pahasına varlığını kendi tarihine, kendi kültürüne dayandırarak varlığını sürdürmektedir.Yunanistan millet olmanın özünü tarihi değerleri ve kültürü üzerinden değil, millet olmanın özünü getirmeye çalışmaktadır. Türkiye düşmanlığı Bu sürdürülebilecek, korunabilecek, savunulabilecek bir şey değil.Bir diğer konu da bir ülke, bir devlet zaman zaman komşularına karşı uluslararası arenada birilerini kendine çekmeye çalışıyor. O ülkeleri kucağına oturtup ele geçirmeye kalkın Bunun başarıya ulaşmadığını tarihin her döneminde gördük.Bunu bir asır önce gördük.Yunanistan’ın Türkiye’ye asker konuşlandırmasının batıda nasıl olduğunu gördük. Bazı stratejik ca üzerinde Anadolu İngiltere’nin o dönemdeki birikimleri, harap olmuş ve onlarca yıl altından kalkamayacağı zorluklarla karşı karşıya kalmıştır. Amerika Birleşik Devletleri’nin emsal teşkil eden 51. eyaleti olma riskini göze alabilecekleri halde, pervasız bir Türkiye düşmanlığıyla ekonomik ve askeri açıdan bağımsızlıklarını korumaya çalışıyorlar. Her şeyden önce, bunun Yunanistan’a faydası yok. Yunanistan’da yaşayan insanların kendi insanlarına hiçbir faydası yok. Ancak Türkiye’nin böyle bir devleti, böyle bir ligde yarışan, varlığını ciddiyetle sürdüren, sürdüren bir devleti ciddiye alması mümkün değildir. Bu itibarla diyoruz ki; Türkiye’nin dostluğu çok değerlidir. Ancak Türkiye düşmanlığı da çok tehlikelidir. Bu nedenle Türkiye aleyhine hareket ederken, konuşurken, hesap yaparken herkesin çok dikkatli olması gerekiyor.”
‘TÜRKİYE, ULUSLARARASI HUKUKTAN KAYNAKLANAN HAKLARINI SAVUNMA GÜCÜNE SAHİP BİR ÜLKEDİR’
Şentop, Adalar ve Doğu Akdeniz’de yaşanan olaylarla ilgili hukuki durumların doğru değerlendirilmesi gerektiğinin de altını çizerek, “Öncelikle Lozan Antlaşması. Hakimiyet sorununun tartışmalı bir konu olduğunu da belirtmek isterim. özellikle jenerik statüsünün prestijiyle.Yunanistan bu bahislerin gündeme getirileceği ve konuşulacağı bir ortamı ateşlememeli veya tetiklememelidir.Aksi takdirde hem hukuki hem de uluslararası hukuk açısından bazı sürprizlere hazır olmalıdır. Türkiye barış istiyoruz, istikrar istiyoruz, hem çevremizde hem de dünyada barış istiyoruz, bunun için de Ukrayna-Rusya savaşında olduğu gibi elimizden geleni yapıyoruz ama Türkiye hak ve çıkarlarını savunabilen bir ülke. Her zaman ve her vesile ile uluslararası hukuktan doğan güç, kudret ülkesidir.Bu vesileyle bundan bahsedelim ve Batı Trakya’daki Türk kardeşlerimizin emeğinin yanında olduğumuzu burada tekrar edelim. doktor Sadık Ahmet’in şahsında 85 milyon olarak Türkiye’nin yanında olduğumuzu simgeliyor.”
IŞIK SADIK AHMET: BU KÖPRÜ GÖNÜL KÖPRÜSÜ
Doktor Sadık Ahmet’in eşi DEB Partisi Onursal Başkanı Işık Sadık Ahmet açılış konuşmasında eşinin Batı Trakya’da verdiği mücadeleye vurgu yaptı. Işık Sadık Ahmet, “Başarıları, başarıları saymakla bitmez. Eşim tökezlediğinde hep destek oldum. Tökezlediğinde omuz verdim, ömür boyu yoldaşlık da ettim. O da hayatını topluma adadı. 24 Temmuz 1995, Lozan’ın 72. yıl dönümü, tüm ailemizin karıştığı şüpheli bir kazada onu aramızdan aldık, toplumdan da kopardılar.Hekim Sadık Ahmet, geride bıraktığı eserler ve fikirlerle yaşamaya devam ediyor. Toplum onu hiç unutmadı kalplerinde yaşatıyorlar.Bugün adı burada bir kez daha ölümsüzleşecek.Bu köprü gönül köprüsüdür.Keşan’ı Batı Trakya’ya, Balkanlara o getirdi.A köprüdür. coğrafyamıza gönül bağlayacak.Öte yandan her yıl yüzlerce kişinin İpsala Gümrük Kapısı’ndan Türkiye ve Yunanistan’a giriş çıkış yaptığı, altından binlerce kişinin geçtiği bir köprü. isim Doktor Sadık Ahmet’in şahsı ve emekleri malum.”
DESTICI: BATI TRAKYA TÜRKİYE’NİN ENTEGRE BİR PARÇASIDIR
Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, Balkanlar’ın Türkleştirilmesi ve İslamlaştırılmasında ağır bedeller ödendiğini belirtti. Destici, “Yüzbinlerce insan sırf Türk ve Müslüman diye katledildi, şehit edildi. Ama buna rağmen ‘Biz buradayız, Türk’üz ve Müslümanız, buradan bir yere gitmeyeceğiz’ dediler. vatanımız.’ Minnettarlığımızı sunarız.Fakat bilinmelidir ki, tıpkı Türkmeneli bölgesi gibi Batı Trakya da Türkiye Cumhuriyeti’nin ve büyük Türk milletinin ayrılmaz bir parçasıdır.Bugün Türkiye Cumhuriyeti daha güçlüdür, çok güçlüdür. Bundan sonra da Türkiye Cumhuriyeti geçmişte yaşanan vahşetlerin, katliamların bir kez daha yaşanmasına izin verecektir”Devlet buna izin vermeyecektir, vermeyecektir. Bunu herkesin bilmesi lazım” dedi.
